Bilindiği gibi ülkemizde böbrek ve karaciğer nakli bekleyen binlerce hasta bulunmaktadır. Bu hastaların kendilerine uygun böbrek ve karaciğer bulma olasılıkları çok düşüktür. Genelde aile içerisinden uygun verici olup olmayacağına bakılır ve aile içerisinden kimse tıbben uygun görülmez ise tek çare böbrek ya da karaciğer nakline uygun akraba olmayan kişilere başvurulmasıdır. Böylesi durumlarda hastanın yakın arkadaşları, aile dostları ve yakın çevresi gerekli testleri yaptırır ve uygun bir organ bulunması halinde bulunduğu ilin il sağlık müdürlüğü etik kuruluna başvurarak akraba olmayan kişiler arasında organ nakli için uygunluk kararı almayı talep ederler. Bu talebin reddedilmesi halinde hastanın idare mahkemesinde ilgili kararın iptali için dava açma hakkı bulunmaktadır. Söz konusu davayı açmak için, red kararının hastaya tebliğinden itibaren 60 günlük süre bulunmaktadır. Bu süre içinde davayı açan hasta, ilk olarak etik kurul kararının yürütmesinin durdurulması için talepte bulunur. İlgili ilk derece mahkemesi yaklaşık 1-2 ay içinde yürütmenin durdurulması ile ilgili kararını verir. Yürütmenin durdurulması ile ilgili karar ilk derece mahkemesi tarafından verildikten sonra uygulamaya koyulamaz çünkü kesinleşmesinin beklenilmesi gerekmektedir. Yürütmenin durdurulması ile ilgili bu karara aleyhine karar verilen taraf 7 gün içerisinde bir üst mahkemede itiraz edebilir. Bu itiraz kararı da üst derece mahkemesince yaklaşık 1 ay içerisinde karara bağlanır. Bu karar ile birlikte yürütmenin durdurulması kararı kesinleşmiş olmaktadır. Kesinleşen yürütmenin durdurulması kararı hastanın lehine ise, etik kurulun vermiş olduğu red kararının yürütmesi durdurulmuş olacağından dolayı hasta ve verici arasında organ nakli transplantasyonu gerçekleştirilebilir. Bu bağlamda açılmış ve kazanılmış emsal davalar vardır ve mahkeme kararıyla hasta ile verici arasındaki organ nakli gerçekleşmiş, hastalar sağlıklarına kavuşmuştur.